Hoca ve Alim Birinden El Almak Ne Demek? Her İsteyen El Alabilir Mi?

Alim ya da hocadan el almanın tanımı, günümüzde manevi ilimler ile ilgilenen herkesin merak ettiği konulardan biridir. En net ve kısa bir şekilde açıklamak gerekirse hoca ve alim birinden el almak, icazet almak ile aynı anlama gelmektedir. İcazet almak da bir nevi izin almak şeklinde tanımlanmaktadır.

Bir başka deyişle açıklamak gerekirse el almak, doğuştan gelen birtakım özelliklerin, manevi yeteneklerin ya da bazı alanlarda ve ilimlerde derin bilgi sahibi olmanın vakti geldiğinde birinden bir başka kişiye aktarılması işlemine denmektedir. Örneğin halk arasında her ne kadar kendilerini belli etmeseler de bazı insanların elleri şifalıdır ve bu sayede insanlara yardımcı olarak onların fiziki rahatsızlıklarına çözüm bulabilmektedir. Fakat insanoğlunun yaratılışı gereği ölümsüz olmadığı unutulmamalıdır. Bu yüzden vakti geldiği zaman bu tip yeteneklere sahip olan kişinin kendisinden sonraki insanlara da şifa dağıtılmasının sağlanması gerekmektedir.

Ayrıca en etkili aşk büyüsü nasıl yapılır? İnceleyebilirsiniz.

El Almak Nedir?

Halk arasında cevabı en çok merak edilen sorulardan biri de el almak nedir, nasıl olur sorusudur. Tasavvufi bir geleneğin ürünü olarak yıllar boyunca uygulanan bir işlem olan tel almak ya da el vermek terim ya da deyim şeklindedir. Bir müridin, çilesini ve eğitimini tamamlayıp şeyhin gözetiminde çalışıp olgunlaştıktan sonra dergahın mürşidinden başkalarına da yol gösterebilmesi için izin alması anlamına gelmektedir. Bu açıdan bakıldığında el almak veya el vermek tabiri ile belirtilen uygulamalar, icazet almak ile aynı anlama gelmektedir.

El almak ya da el vermek ve icazet almak tabirleri bir tarikata girmek gibi kullanılsa da bir şeyhe insitap etmek anlamlarına da gelebilmektedir. Halk arasında şeyh olarak görülmeyen özel yeteneklere sahip alimler de kendilerinden sonraki kişilere el verebilmektedir. El almak deyiminin anlamı, tasavvuftaki biat teriminin Türkçe karşılığı olarak karşımıza çıkmaktadır. Her tarikatın kendine has derviş yetiştirme adap ve usulleri olduğu için her tarikata girişte ya da biat edişte icazet usullerinde de farklılıklar görülmektedir. Bu nedenledir ki biat ve icazet törenleri her ne kadar el almak ya da el vermek olarak adlandırılsa da esasında birbirinden farklılıklar teşkil etmektedir.

Her İsteyen El Alabilir Mi?

Mistik ilimlerde ve manevi uygulamalarda el alma ile ilgili olarak en çok merak edilen konulardan biri de el almanın nasıl ve kimler tarafından yapıldığı hakkındadır. Her isteyen el alabilir mi sorusu bu alanda en çok merak edilen konulardan biridir. İcazet almak isteyen kişinin fiziksel ve manevi yeteneklerine göre bu mümkün olabilmektedir. Dolayısıyla her isteyen kişinin el alması mümkün olmamakla birlikte bazı kişiler eğer manevi yönden kuvvetli içgörülere ve yeteneklere sahipseler istedikleri takdirde alimlerden ya da hocalardan icazet alabilirler.

Dini konularda bilgisi olmayan kimseden alim olmayacağı için, böyle bir kişinin gidip de bir din bilgininden alim olmak için izin alması mümkün değildir. Hocadan ya da din aliminden el alıp alim olabilmek için kişinin ilmini istediği konuda hemen hemen her şeyi tam ve eksiksiz bir biçimde bilmesi gerekmektedir. El almak el vermek sanıldığı kadar sıradan ve altı boş bir uygulama değildir.

El Almak Nasıl Olur?

Manevi konularla yakından ilgilenen kişiler el alma ya da icazet alma uygulamalarını nasıl icra edildiğini merak etmektedir. El almak nasıl oluyor sorusunun yanıtını vermek için kesin olarak şu şekilde olur demek mümkün değildir. Yazımızın başında da açıkladığımız üzere el alma ve el verme uygulamaları her alimin kendi tarikatına has bazı ritüeller ile gerçekleştirilir.

Ancak genel olarak el alınması için bazı durumlarda kan bağı gerekliliği bulunmamaktadır. Bu tip durumlarda dua yöntemi ile el alınması mümkün olabilmektedir. İslam toplumunda el alma yani alimden icazet alma işlemi daha çok kan bağı durumuna göre belirlenmektedir. Fakat el verecek kişi aradığı özellikleri kan bağı bulunan bir kimsede göremediğinde yani kendi soyundan yeteneklerini devam ettirecek kişiyi bulamadığında manevi özelliklerine ve din bilgisine güvendiği kişilere dua okuma yöntemiyle el verebilmektedir. El alındıktan sonra el veren kişide bulunan ilmi birikim ve yetenekler el alan kişiye geçmektedir.

El Veren Medyumlar ve Ocaklılar

Ocaklama deyimi özellikle Anadolu halkının mistik uygulamaları içinde kendine geniş bir yer bulmaktadır. Genellikle şifayla, içgörüyle ve bazen de büyüsel formüller ile uğraşan yaşlı bayanların, aileden yani kan bağı bulunan bir kişiye el vererek, ona sırlarını aktarası işlemine ocaklama denmektedir. Ayrıca ocaklama işlemi yapan kişilere de ocaklı adı verilmektedir. Genelde yaşlı ocaklı, bebeği ilk olarak zeytin yağı ile kutsar ve daha sonra alın çakrasına enerji yükleme işlemini yerine getirir.

Anadolu toplumunda bu tür uygulamalar gizli saklı olarak yapılmaz. Ocaklı kadına kimi zaman “nene” diye hitap edildiği de olur. Neneler el vermek istediklerinde aynı kandan soydaşlarının yanı sıra konu komşuları da hane içinde toplanır ve ritüeller bu şekilde gerçekleşir. Ocaklama yaparak neneler kendi büyüsel yeteneklerini yeni doğan bebeğe aktarabilmektedir. Bu şekilde el verme işlemi sayesinde kişinin ruhsal bağlantısı güçlenmekte ve ocaklayan kişinin tüm ruhsal hafızası ve yetileri, bir sonraki nesle aktarılmaktadır.

Neneden el alan kişi henüz küçük yaşından itibaren manevi alemler ile tanışıp, gelişimine bu yönde devam eder. Belirli bir yaşa geldikten sonra da sıradan insanların ulaşamadığı yeteneklere ve özelliklere sahip olur.

Büyü yapıldığını nasıl anlarız? Yazımız içerisinden inceleyebilirsiniz.

El Veren Medyum Hoca ve Şerbetliler

Hocadan el almak hakkında Anadolu halkında ilk akla gelen topluluklardan biri de Şerbetlilerdir. Şerbetli deyimi halk arasında tüm zehirli böcek, akrep ve yılanlara karşı korunan anlamına gelmektedir. Şerbetliler başkalarında bulunan bu zehirleri, ölümcül olsa dahi kişiden çıkarabilmekte ve zehirli akrepler ya da yılanlar gibi canlıların üzerinde manevi tesir kurabilmektedir. Tıpkı Ocaklılarda olduğu gibi Şerbetlilerde de el verme ritüeli bulunmaktadır. Şerbetli kendi soyundan gelen bir kandaşına el vererek başkalarında bulunan yılan ya da akrep zehrini çıkarabilme yeteneğini nesilden nesle aktarmış olmaktadır.

El Veren Şifacılar

Anadolu kültüründe şifacıların pek çok farklı çeşidi bulunmaktadır. Her şifacının yöntemleri birbirinden farklı olsa da genellikle el verme uygulamaları şifacılarda da görülmektedir. Bu gelenekte özelliklerin bir sonraki nesle aktarmak isteyen şifacı kişi, torununun ya da çocuğunun torununun elini tutar ve “Fatma Ananın eli senin eline olsun” diyerek karşıdakinin ağzının içine tükürür veya tükürüğünü ağzına sürer. Bu işlemden sonra “Fatma Ananın ağzı senin ağzın olsun.” denilir ve yeni nesilden yeni kuşaklara şifa gücü aktarılır. Ayrıca el verme duası okuyarak da bu tür işlemler gerçekleştirilmektedir. Bu dualarla şifa vermenin yanı sıra, kem göz ve kötü niyetli dünya dışı varlıklar uzaklaştırılabilmektedir.

Bir diğer şifacılar ise kurşun dökenlerdir. Bazı gelenekler kurşun dökme yetisine sahip olanlarda sadece bayandan bayana el verme aktarımı olduğunu öne sürmektedir. Ancak bazı geleneklerde böyle bir sınırlama bulunmamaktadır. Mevcut durumda birisinde olan hastalığın ya da negatif enerjilerin insandan çıkarılarak kurşun materyaline aktarılması işleminde de el verme ritüelleri görülür.